20 Nisan 2010 Salı

Fenerbahçe - Beşiktaş 18 Nisan 2010

Derbinin berabere bitmesinin iki takım içinde hiç bi anlamı yoktu. İyiki bitmedi. Devam etmek isteyen takımın kazanması gerekiyordu...
Fenerbahçe maça iyi başladı, topu taca atarak(: Fenerbahçe beklenen 11le sahaya çıktı, Beşiktaş'ın da önemli bi eksiği yoktu... Eksik tribündeydi, cezalı olan Yıldırım Demirören ve TFF Başkanı Mahmut Özgener yoktu. Bence 6 yabancı sınırına takılan Holosko önemliydi aslında. Kahin hoca bi sürprizle başladı oyuna: İsmail Köybaşı...
Galatasaray maçından sonra moda olan "Fenerliysen 1-0 önde başlarsın" a nazire yaparcasına geldi Alex'in golü... İlk yarıda daha çok kontrollü oynamayı, atmaktan çok gol yememeyi, Bobo'ya atacakları toplarla gol bulmayı düşünen Beşiktaş'ı zor durumda bıraktı... İlk yarıda gol sonrası taktik olarak çökmüş Beşiktaş vardı sahada. Diğer tarafta Fenerbahçe bişeyler yapmaya çalıştı, üretkendi, 2-3 tanede pozisyon buldu...
Hafta içinde kimse güzel futbol beklemesin diyen Daum, golü bulduktan sonra kontrollü oynatmaya başladı. 12. dakikada Guiza topu kaleye yuvarlasa olaylar çok değişebilirdi. Daha sonraysa Özer'in Alex'e "alda at" dercesine verdiği pasta Rüştü kale açısını iyi kapattı, Dos Santos ta ofsaytta olduğundan ayağı karışan Alex ne yapacağını bilemedi... İlk yarıda Fenerbahçe'nin mutlak üstünlüğü vardı, daha ilk yarıdan kopartabilirdi maçı...
İkinci yarıya Beşiktaş başladı, nasıl bittiyse öyle başladı ikinci yarı. Mustafa hoca ofansif orta saha oyuncusu olarak Uğur İnceman'ı aldı oyuna... Bence İbrahim Kaş'ı yanına almakta haklıydı. Her an sarı, kırmızı kart görecekmiş gibi geldi bana, biraz sinsi sanki... Dakikalar ilerledikçe FB futbolcuları skoru koruma psikolojisine girdiler sanki, önde basarkenki başarısını çekilince gösteremediler... BJK kanatlardan gelmeye çalışıyordu, atak varmıydı, aklımda bile kalmamış... 58'de Lugano'nun kayarken topa elle yaptığı müdahele bence penaltıydı... Hakemin görmemesi ise zor bi seçenekti sanki...
 İlk penaltıyı vermeyen Göçek, Bilica'nın kontrolsüzce girdiği pozisyonu görmezden gelemedi... Bende Volkan'a katılıyorum "penaltı kurtarılmaz, kaçırılır"... Bobo'nun göstere göstere attığı penaltıda doğru tarafı seçti ve kurtardı... Böyle olsaydı, hiçbir problem olmayacaktı... Fakat hakem penaltıyı verdikten sonra bizim boğa Bilica gitti, penaltı noktasını kazıdı resmen...  Penaltı noktasını kazıması çaresizlik ve edepsizlik. Acaba Bilica sezon sonunda sökülecek olan zeminle ilgili olarak "stada kazmayı vuruyoruz" demek mi istedi yoksa?
Hakem diye ağlayanları ilk maçta da görmek isterdim. Özellikle dün çıkıp konuşan Beşiktaş yöneticisini... Keşke ilk yarıdaki maçta da bu yönetici çıksa bu gol olan ofsayt verilmezse, Gökhan'ın penaltısını vermezse bizim hakemlerimiz Dünya Kupasına gidemez deseydi...
Penaltıdan sonrada Fenerbahçe'nin yaptığı bişey yoktu, son 25 dakikada sonuç getirmeyen Beşiktaş ataklarını gördük...
Kırmızı kartlara gelecek olursak; Ernst'in dirseğini görmemesi beni şaşırttı birisinin dürtmesine gerek kaldı... Diğer kırmızı kartlarada gerek yoktu bence, Vederson'a kart vermicek olsa Toraman'a kesinlikle göstermezdi... Hakem genel olarak kartlarda ve mühim kararlarda çok zayıf bir yönetim gösterdi.

Hiç yorum yok: