15 Haziran 2010 Salı

Dünya Kupası maçları sırasında yapılabilecek şeyler...

Cengiz Semercioğlu geçen gün yazmış...

Güney Afrika'yla aynı saat diliminde olduğumuz için her gece prime time'ın göbeğinde 21.30'da maç var... Gündüz 14.30'da ve 17.00'de yayınlanacaklar da cabası.
30 günde 64 maç...
Anlıyorum sizin için zor bir durum ama Dünya Kupası da 4 yılda bir...
“Avrupa Şampiyonası, Şampiyonlar Ligi, Süper Lig, Avrupa Kupası da var, sizin maçınız biter mi” diye söylenmeye başlamayın hemen, bu Dünya Kupası...
O yüzden siz gelin benim kupa tavsiyelerime kulak verin...
1- Hafta sonu programı yapmayın... “Hayatım pikniğe mi gitsek, şehir dışına mı çıksak” gibi tekliflerle sakın gelmeyin. Üstelik ilk iki hafta sonu 14.30'da da maçlar var. Mümkünse gündüzden evi terk edin...
2- Hala keşfetmediyseniz Twitter'ı keşfedin... Burada futbol denen şeyin aptalca olduğunu istediğiniz gibi yazabilirsiniz. Sizinle aynı düşünen çok sayıda kadın bulacağınızdan şüpheniz olmasın... Özellikle 21.30 maçlarında Twitter ve internet kurtarıcınız olabilir.
3- Yeni AVM'leri öğrenin... Şehirde her gün yeni bir alışveriş merkezi açılıyor, hepsini gezmiş olamazsınız. Arkadaşınızla, çocuğunuzla hiç görmediğiniz alışveriş merkezlerine gitmeye ne dersiniz...
4- Kredi kartına yüklenmeyin... Yeni AVM'ler keşfedin ama kredi kartına da yüklenmeyin, unutmayın ekstre bir ay sonra geldiğinde dünya kupası bitmiş olacak. Sonra tatsızlık çıkmasın diye söylüyorum...
5- Hemen bir kursa yazılın... Resim mi olur, şarap kursu mu yoga mı bilemem. Zaten sevgiliniz için de hiç önemli değil. Yeter ki sizi meşgul edecek, televizyonun önünden geçmenizi engelleyecek bir şey olsun... Türk erkeği tango kursuna bile sıcak bakar bu dönemde...
6- Behlül yüzünden kavga etmeyin... Yok maç saatinde Aşkı Memnu'nun finali var, yok dizinin en heyecanlı bölümü yayınlanıyor gibi gereksiz polemiklere girmeyin. Unutmayın erkekler bu bir ay boyunca beyinlerinin belli bir bölümünü kullanacaklar, sizi anlamazlar. En iyisi kendinize küçük bir televizyon alın...
7- Annenize zaman ayırın... İşte annenizle başbaşa zaman geçirebilmek için bulup bulabileceğiniz en güzel fırsat... İster gündüz ister gece bir ay boyunca annenizi sık sık ziyaret edebilirsiniz...
8- Türkiye'nin kupada olmadığına şükredin... İşe olumlu tarafından bakın. Türkiye kupada olsaydı yaşayacağınız sıkıntının iki kat daha artacağını düşünüp Fatih Terim'e teşekkür edin...

14 Haziran 2010 Pazartesi

Kupadan sol sevinçleri

Güney Afrika - Meksika
Almanya - Avustralya
Sırbistan - Gana

13 Haziran 2010 Pazar

İngiltere 1-1 ABD

İngiltere'de yine kaleci sıkıntısı var, Seaman'dan sonra iki yakaları bi araya gelmedi sanırım. Seaman'da harika kaleci değildi bu arada. Yıllardır bir çözüm çözüm bulamadılar bu duruma.
Maç turnuvanın şimdiye kadar oynanan en zevklisiydi sanırım. İngilizler genelde iyi başlarlarmış turnuvalara. Bu sefer genele uymadılar. Arjantin gibi maçın sonlarında oyundan bile düştüler. ABD ise bize karşı 2. yarıda oynadıkları oyunun devamını getirdiler diyebilirim. Ezdirmediler kendilerini.
Arjantin 1-0 Nijerya
Herkesin beklediği Arjantin, ilk 15 dakika dışında sahada yoktu. Arjantin maça Messi liderliğinde mükemmel başladı. Sağlı sollu ataklar,şutlar derken duran toptan Heinze ile güzel bi gol buldular. Daha sonra oyun dengelendi. Nijerya'nın hücumcuları biraz daha yetenekli olsalar, ya da son paslar yada vuruşlar iyi yerlere gitse golü bulmaları içten değildi.
Bu maçta 2 şey dikkatimi çekti. Birincisi hemen hemen her hücumda kafaları kaldırıp Messi'yi aradılar. Ama bi dünya yetenekli adam varken sadece Messi'ye bakmak yanlıştı. İkincisi de maçın sonlarındaki düştükleri durum; skor 1-0 iken kontra atak yemeleri ve savunma hattıyla hücum hattı arasında kalan bölgede büyük boşluk olması. Arjantin bu gruptan rahat çıkacaktır. Fakat ilerleyen turlarda zorlanmaları içten bile değil.
Güney Kore 2-0 Yunanistan
G. Kore' yi hiç bu şekilde beklemiyordum. Gayet teknik, şık ve sade bir oyunla ilk ve ikinci 45 dakikaların başlarında attıkları gollerle Yunanistan'a(2004 Avrupa Şampiyonu!) itelediler. Yunanistan'ın 2004'ten sonraki bu hali düşündürücüve normal. Ama o turnuvadaki sistemle aynı performansı sürdürmeleri zordu zaten.
Monaco'lu Park biraz daha dikkatli olsa maç 4-5 farklı bitebilirdi. Yunanistan en net pozisyonunu 80. dakikada gerçekleştirdi. Göze hitap etmeyen Yunanistan'ın ilk turda elenmesi hiç fena olmaz.
Bakalım Güney Kore Maradona'ya nasıl bi sürpriz hazırladı. N'olur maç?
Bu arada:
Şu ana kadar oynanan maçlarda üstü yani 3 gol ve fazlasını henüz göremedik.

12 Haziran 2010 Cumartesi

Kupada bugün üç maç var.
14:30 Güney Kore - Yunanistan
17:00 Arjantin - Nijerya
21:00 İngiltere - ABD
Bugünkü tahminlerim ilk maç berabere biter, ikinci maçı Arjantin rahat alır, üçüncü maçta İngiltere'nin. Günün sürprizi son maçın berabere bitmesi olabilir mi?

Dünya Kupası 2010 - Güney Afrika

World Cup 2010 dün Johannesburg'da başladı... France '98 den itibaren bilinçli şekilde ilzedim ve hatırlıyorum Dünya Kupalarını. 98'den Bergkamp'ın Arjantine attığı goller ve taraftarın sevincini, 2002'den de İlhan Mansız ve Türkiye Milli Takımını, 2006'dan da Zidane'ın Materazzi'ye attığı kafa aklımda kalan ve unutmayacaklarım diyebilirim. Bakalım bu senenin "Büyük Partisi"nden aklımızda neler kalacak.
Bu kupanın en önemli özelliği Afrika kıtasında ilk defa düzenleniyor olması sanırım. Burdan duyduğumuza göre Afrikalıların maçlara pek ilgi göstermiyeceğini sanıyoruz. Param olsa ben burdan giderdim kesin. Ama parası olan ve tribünleri dolduran Afrikalılarda tribünlerde rengarenk atmosfer oluşturacaklardır.
Maçlarda çalınan Vuvuzela biraz sinir bozucu geldi bana. Maç boyunca sürekli arkadan gelen sinek sesini duymak rahatsız edici gerçekten. Ama bunu şöyle değerlendirebiliriz: Adamların yarattığı kendilerine has atmosfer diyebiliriz. Türkiye'de maç boyunca ayakta maçı izleyip bağırmak yada Avrupa'daki gibi maç boyunca oturduğu yerden gerektiğinde bağırarak veya sadece kaçan pozisyon sonrası "huuuv" diye ses çıkarmak nasıl normalse onlarda da vuvuzela sesi normal ve onlara has birşey.
Her turnuva sonrası yıldızı parlayan, değerine değer katan futbolcular çıkıyor tabikiyle. Bu sene kimler olabilir? Muhtemelen finale yada yarı finale kadar giden takımdan çıkar bu topçu. Benim adaylarım baya var sanırım:
Mesut Özil (Almanya-22)
Luis Suarez (Uruguay-23)
Jesus Navas (İspanya-25)
Alexis Sanchez (Şili-22)
Miroslav Stoch (Slovakya-21)
Victor Obinna (Nijerya-23)
Di Maria (Arjantin-22)

11 Haziran 2010 Cuma

6+2+2+2+...

bence:
6+2+2+2+... yapsınlar,

6'sı sahada olsun
2'si kulübede otursun
2'si kulübede ayakta dursun
2'si tribünde olsun
2'si otobüste beklesin
2'si de evinde otursun...
Son zamanlarda okulda son sınavlar hikayesine pek bişey yazamadım. Linkler, vidyolar bişeler paylaşmaya çalıştım arada o kadar. Türkiye'de ve bende değişik gelişmeler oldu. Ülkemizde olanları genel olarak gezetelerden, televizyonlardan yada haber sitelerinden takip ediyosunuzdu zaten. Bende ki gelişmelere gelecek olursak..: Geçen hafta çarşamba günü özgeçmişimi gönderdi, (sevgilim) hemde benden habersiz. Cepten aramışlar görüşmeye çağırmak için fakat ben duymamışım yürürken, ulaşamayınca evi aramışlar. Babamla konuşmuşlar, baba da şaka yapıyolar sanmış. Sonraki gün (perşembe) görüşmeye gittik.  Babam götürdü, sevgilimide beraber götürmüştük. Babam şanslı geliyo iş görüşmesine gidenlere. Tavsiye ederim. İşi kaptıktan sonra maaştan bi güzellik yaparsınız artık. Konumuza gelelim... Firmanın İnsan Kaynakları bölümünden birisiyle bide çalışacağım bölümden sorumlu olan kişiyle görüşme yaptık. Yaklaşık yarım saat kırk dakka sürdü. Güzel geçen görüşmenin ardından, kısa zaman içinde iyi yada kötü şekilde döneceklerini söylediler. Bununda ertesi günü (cuma) mesai saatlerinin sonuna doğru beklenen telefon geldi. İş teklifi yaptılar telefonda, bende kabul ettim. Almışlardı işe beni. Sevinçliydim. İlk iş görüşmem iyi geçmişti, işe almışlardı beni. Anladım ve düşündüm ki benim gibi birini arıyorlarmış demekki bu pozisyon için. Evraklarımı hazırlamamı istediler. Hayırlı olsun dediler. Babamın iş görüşmesine götürdüğü bi kişi daha işe girmişti(:

Hayırlı olsun. Uğurlu olsun inşalla.
Annem olaydı da göreydi beni işe girmişken ne güzel. 
Sevinirdi. Sevinmiştir bence.
 
bu arada:
fotoğraf hazırladığım evraklardan
Anneyi kaybedeli 5 ayı geçti bile...
Özlememek diye bişey yok zaten...
Seni seviyorum...
Fotoğraf iki sene önce bugün...
11/06/08

3 Haziran 2010 Perşembe

bu sıcaklarda ii geliyo bana(:
Fenerbahçe Acıbadem Kadın Voleybol Takımı'nın son transferi...
1 numaralı formayla...
Katarzyna Ewa Skowronska

fisheye

Bi negatif daha çekildi bitti, banyosu yapıldı, tarandı... Eleğin üstünde kalanları...

2 Haziran 2010 Çarşamba

Özenç'in Masaüstü

herşey yerli yerinde, kısaca düzenli masaüstü...

1 Haziran 2010 Salı

28 Mayıs 2010 Cuma

su kaynatmak

i love this game


bi dünya festivalde ödül almış kısa film...
Bu ay yayınlanan Oyungezer dergisi oyun konsolları ve oyunlar hakkında bi mini dosya hazırlamış, dikkat çekici sayılar ve istatistikler vermişler.
  • Erkek oyun konsolu kullanıcılarının
    %41 i Wii
    %38 i Xbox360
    %21 i Playstation3
    kullanıyormuş.
    Kadınlarda ise;
    %80 i Wii
    %11 i Xbox360
    %9  u Playstation3
    tercih etmiş.
  • PacMan Avrupa Turnuvasını bir türk kazanmış. Avrupa Şampiyonu Fazlı Kandemir 54450 puan yapmış.
  • Şu ana kadar satılan
    Xbox360 ların %23,7 si
    PS3 lerin %10 u
    Wii lerin %2,7 si
    bozuk çıkmış.
  • Dünya'nın en çok kopyası satılan oyunu Mario Bros. muş ve 225 milyon adet satmış
  • 1949 yılındaki bilimsel tahminlere göre geleceğin bilgisayarların 1,5 ton olacağı ön görülüyormuş.

güzel...

sol tarafta karşılıklı dans edenler babanem ve dedem.
dedemin arkasında ağzı açık olanda babam(:

2010/11 Formaları

inter
barcelona
 
 liverpool
 
celtic
marsilya
newcastle united

EURO2016 Fransa'da...

Bu sefer umutluydum alırız diye. Türkiye ev sahipliği hakkını alırsa ilk kez düzenleyecek olması önemliydi bence. Aynı zamanda UEFA sınırlarını doğuya doğruda genişletmiş olacaktı. Ama istediğimiz gibi olmadı işte 7ye karşı 6 oyla kaybettik Euro 2016yı yerinde izleme hakkını. İlk turdaki oylamada, Fransa, Türkiye ve İtalya 43 - 38 - 23 oy aldı. Burada İtalya elendi. 2. tura kaldık. Oylama sonuçlandıktan sonra bizim kanallar röportajlar yaptılar, sırasıyla, önce Abdullah Gül konuştu, pek önemsememişti sanki kaybetmeyi. Yarıştığımız rakiplere dikkati çekmeye çalıştı Fransa'nın İtalya'nın bizden iyi olduğunu kabul eder durumdaydı resmen. Nerdeyse sağlık olsun önümüzdeki maçlara bakıyoruz diyecekti. Daha sonra Şenes Erzik geldi ve çok güzel konuştu, olayların arka yüzünü bilen bi kişi olarak onun söyleyecekleri önemliydi çünkü. 
Söylediklerinden aldığım notlar:
Böyle bir sonuç UEFA başkanı için güzel bir sonuç değil ama Türkiye için iyi bir sonuçtur. Fransa iğne iplikle kazanmıştır. Kazanmak dışında alınabilcek en yüksek oyu aldık...
84'te UEFA'da Fransız başkan vardı, Fransa ev sahibi oldu, 92'de İsviçreli vardı ve onlar kazandılar, bu seferde Platini. Bizim bu finali almamız içinde bi başkan mı çıkartmamız gerekir sorusuna:
Heralde diyerek geçiştirdi.
Ayrıca "Platini'nin Cumhurbaşkanı'na yaptığı ayıptı" dedi. bende beğenmedim. Burda bahsettiği olay Sarkozy geldiğinde tüm üyeleri tanıştırırken aynı özeni Gül'e göstermemesiydi.
Herkes temsil ettiği ülke için çalışma yapar ben ne yaptığımı herkese anlatmam. Benim şimdiye kadar konuşup söz aldıklarımın sayısı 5-6 ydı. Onlarda eksiksiz oy verdiler bizim projemize.
"3. kez istemiştik turnuva ev sahipliğini, bu kez olur diyorduk, o yüzden hayal kırıklığı yaşıyorum. Gençler bundan sonra devam eder gene katılırız" dedi.
Politikanın çok değişik faktörleri var. Bunların içine girmek istemem dedi.
"Gençler bundan sonra devam eder" sözü üzücü Türk Futbolu için, bana şunu anlatıyor: ŞeneS başkan sanırım UEFA'daki görevini bu dönem sona erdircek.
Bidaha Şenes Erzik gibi birisi oralara gelir mi? Hiç sanmıyorum.
notlar:
Son oylamaya 13 kişilik icra komitesi üyeleri katılıyor. Bu komitede ki İsrail, Kıbrıs ve Ukrayna bizim 3-0 geride başlamamızı sağladı. 7yi bulmak içinde Platini'ye 4 kişiyi bağlamak kalmış sadece.
2016'ya Fransa'ya gidermiyiz bilmem. Ucuz uçak bileti, konaklama ve maç biletlerine bakmak lazım. Ama şu güzel olur: Euro2016 finalinde Fransa'ya koyup kupayı onların evinde, onların elinden almak güzel olmaz mı?

UERO 2016

Cenevre'de ki EURO 2016 sunumunu izliyorum. Önce Defne Samyeli çıktı ve Türkiye'yi tanıtan videoyu izledik. Daha sonra Mahmut Özgener çıktı sahneye. Türkiye ile ilgili tanıtımlar devam etti. Başbakan Recep Bey Brezilya'da olduğu için daha önce çekilmiş bir videoyla katıldı ve devlet güvencesinden bahsetti. Daha sonrada Abdullah Gül çıktı sahneye. Burda dikkat çekense cumhurbaşkanı seviyesinde toplantıya katılan ülke olmamız olayı ne kadar ciddiye aldığımızı gösterdi.
Sunum içinde dikkat çekenler:
Bu turnuvayı düzenlemek genç nüfus için çok önemli.
Türkiye daha önce böyle büyük bi turnuva düzenlemedi.
Türkiye'de ki herkes bu turnuvaya ev sahipliği yapmak için bekliyor.
Sunum sonunda genç nüfusu öne çıkarttık ve çocuklarla şöyle bitirdik:
We are the future 
Give us a chance
It is time for turkey
Sunum başarılı geçti birazdan İtalya'yı sonrada Fransa'yı izlicez.
Ama kısa bi yorum yapmam gerekirse.  Fransız olan UEFA başkanı Platini'nin ülkesinin alması hiç sürpriz olmaz. 2. güçlü aday biziz.
Saat 14.00 te son karar verilecek bakalım sonuç ne olacak.

26 Mayıs 2010 Çarşamba

Retro Alarm Clock:
Nette dolaşırken buldum bunu. Aslında bitane benimde olsun dediğim parçalardan. Bu saatin sol taraftaki saatlerin ve dakikaların atış hareketini hep filmlerde görmüş ve hasta olmuşumdur. En son Hollanda'ya gittiğimizde tren istasyonlarındaki göstergelerin böyle olmasıda şaşırtmıştı beni. Pıtır pıtır dönüyolardı. Eski ama güzel teknoloji. Pahalıda değil bu alarm clock.. 24$ a satıyo sahibi. Ama sadece Amerika ve İngiltere'ye sattığından alma durumumuz yok. Bizede sadece bakmak kalıyo sanırım. Olsa güzel olurmuş...

25 Mayıs 2010 Salı

ilk anket sonuçlandı

Geçen Bursaspor'un şampiyonluğundan sonra bi anket başlatmıştım...
Bidaha şampiyon olabilirler mi diye...
Ben oyumu "nah olur" dan yana kullanmıştım...
Sonuç gösterdiki tekrar olabileceğinden emin oy kullananlar...

ya böyle olsaydı(:

Düşük bel mi?

Işıkta bi sıkıntı var mı ki ya?
mı ki ya(:

2mayıs10 Çorlu

memet amcam
babamın büyüdüğü ev
trenle gitmiştik buda istasyon
Kurtlar Vadisi bitmedi Lost, dün gece yayınlanan uzun bölümüyle sona erdi valla. Lost'a yıllarını vermiş olanlar umarım finalinden tatmin olmuşlardır. İzleyip dakikalarca tartıştıkları şeylere cevap bulmuşlardır heralde. Gerçi 2buçuk saatte 6 yıldır biriken sorulara cevap vermesi zor senaristlerinde. Lost'tan bildiğim ve merak ettiğim tek şey olan şu sayılar ne anlama geliyomuş ya?
Artık şu muhabbetleri duymıcak olmak güzel:
"sen kaçtasın?"
"ben 4ün 2sindeim, 2 bölüm daha indirdim ama izlemedim daha"
Noluyomuş adada, harbiden düşmüş mü o uçak, rüya mı görmüş biri, flashback nereye kadar dönüyo, hikayemi hepsi?
Bu arada:
Ezel bitiyo mu devam mı edecek seneye?

imaj yaz'10

Fransızca'dan dilimize giren bu kelime görüntü anlamına gelir... Orijinali "image"dır. Kıyafet , saç-sakal, makyaj gibi şeylerden oluşur bence... ilk intiba da denebilir.
Bide:
İmaj hafızalı jöle var...
Unutmadan:
İmaj hiçbirşeydir, susuzluk herşey...
Bu arada:
Yakıştı sevgilime...
Bu sene 649.su düzenlenecek olan geleneksel Kırkpınar Yağlı Güreşleri'ne Japonya'dan özel misafirler gelecekmiş. Japonya'da 1500 yıldır geleneğini devam ettiren Sumo Güreşçileri ozel gösteri için gelecekmiş.
Edirne Valiliği'nden yapılan açıklamaya göre: geçen sene için yapılan hazırlıkların bazı sıkıntılardan dolayı gerçekleşmediğini fakat bu sene "Sumo ve Kırkpınar" buluşmasının gerçekleşeceği anlaşılıyor. Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nin Sumo kadar eski olmasada köklü olduğunu, dünya tanıtımı konusunda zayıf kalındığını söyleyen vali, Japonya'dan beş güreşçi, beşte teknik eleman geleceğini iletmiş. Dünya çapında Edirne denince Selimiye Camii kadar Yağlı Güreşlerin gelmesinide istiyoruz demiş. Kim demiş(:
Sumocuların kendi aralarında dövüşeceklerini, bizim yağlı pehlivanlarla dokunmayacağını belirten Vali Büyük, aynı zamanda Japonların belgesel çekimi yapacaklarınıda eklemiş. Bununda tanıtım için onemli olduğunu söylemiş.
Bu arada:
Yağlı Güreşler 21-27 Haziran'da her zamanki yerinde. Muhtemelen TRT3 yayınlar. TRT international yayınlasın amaç tanıtım değil mi kardeşim?