28 Kasım 2012 Çarşamba

Ercan Taner

Futbol antrenörü Ziya'nın oğlu, 1964 Ankara doğumlu Ercan Taner. TRT'nin açtığı spikerlik sınavlarına katılarak 18 yaşında TRT'de spikerliğe başlamıştır. Kendine idol olarak İlker Yasin ve Halit Kıvanç'ı seçmiştir. Bence Türkiye'de kendinden sonra gelen neredeyse bütün spikerlerin idolü olmuştur. Takım tutmadığı ama babasının Beşiktaş taraftarı olduğunu beyan etmiştir. Kurulduğu günden beri Lig TV ve Show TV'de görev almıştır. 2008 senesinde NTV'nin açtığı NTV Spor kanalına transfer olarak aktif Türk Futbolu hayatını sonlandırmıştır.
O dönem Okay Karacan'ı kaybeden NTV'nin bomba transferi olmuştur. Show TV grubunun Türk futboluna yoğunlaşmasından dolayı uzun zamandır Avrupa maçlarını anlatırken görmemiştik kendisini. Beklentileri karşılayan Taner, Avrupa Futbolu'nu da aynı heyecanla anlatabilmiş, El Classico'lara ayrı bir tat katmıştır. İlk başladığı dönemlerde oyuncuların isimlerini bilmiyor, genellikle ekranlarda oyuncunun ismi görüldükten sonra oyuncunun adını anons ediyordu. Haklıydı, yıllardır stadtan maç sunan adama stüdyodan, uzaktan ve ekrandan maç sunması isteniyordu. Fakat zaman geçtikçe bu sistemede ayak uydurdu.
Murat Kosova ve Okay Karacan'a oranla spor bilgisinin daha az olduğunu düşündüğüm Ercan abinin, Karacan'dan daha heyecanlı maç anlatmasıyla açığı kapattığını düşünüyorum.
İlk başladığı dönemlerde NTV de her işe koşturulması üzmüştür beni. NBA'in Doğuş Grubu'nda olduğu dönem ne yazık ki NBA TV'deki maç özetlerini de sunmuş fakat futboldaki anlatım başarısını gösterememiştir.
Ercan Taner, tadı tuzu olmayan maçlara renk katar. Heyecan dozu yüksek olan maçların içine çeker bizi. O mahalle maçı sunsa oturur izlerim diyebilirim. Milli Takım maçlarındaki performansı görülmeye değerdir. Kendisini Süper Lig maçlarında mumla arıyoruz diyebilirim. Lig TV'de kalsaydı da adam gibi maç izleseydik dediğim oluyor arasıra. Lig TV son yetiştirdiği spikerlerle açığı kapatmaya çalışmıştır. Maçı hızlı ve heyecanlı şekilde anlatırken bizleri aralara soktuğu yorumlarla şaşırtır, güldürür.
Hanımın içeride uyuduğu sırada Taner'in sunduğu maçlarda elde kumandayla izlemek zorunda kalıyorum. Yaptığı ani çıkışlara karşı sürekli tetikte olmam gerekebiliyor.
Kepçeymiş gibi duran kulaklarını NTV'ye geçtikten sonra farkettik. Çünkü Lig TV'deyken kendisini ancak kulaklıkla görüyorduk maç öncesi yada sonrasında stadtan yapılan canlı yayınlarda. Kilo verdiği dönemde amansız bir hastalığa yakalanmış hissi vermişti bana. Şükür şu an o kiloları aldı normale döndü. İnternette yaptığım ufak araştırmada hastalık gibi bir ize rastlamadım.
Ercan Taner'in anlattığı herhangi maçı izleyecek çok futbolsever vardır Türkiye'de. Eski adıyla Türkiye 1. futbol Ligi'nin heyecanını senelerce onunla birlikte yaşamış bir nesil var. O'nun anlattığı maçlara yetişebilen nesillerden biri olmak çok güzel.
Çok yaşa Ercan abi

not:
Onun ağzından Fenerbahçe'nin Galatasaray'a attığı golleri dinlemek-izlemek bambaşka bir keyifti.
-Anelka attı, 4 oldu. (23 Nisan 2006)

27 Kasım 2012 Salı

Ercan Taner'den Unutulmaz Sunumlar

Sergen gol x 4... Sergen attı şampiyonluk geldi, Sergen attı şampiyonluk geldi. (Kayahan eşliğinde)

Hakan kaçtı, Hakan'a iyi bir pas, Hakan Şükür açı biraz dar ama, Hakan gitti, Hakan sıyrılıcak, Hakan bir çalım daha, çerçeveyi gördü, Hakan vurdu gooool x 7.
Kim attı? Kral attı.
Hemde Leeds'te, Elland Road'ta.
İngiltere'de kralın imzası bu.
Alex, mükemmel bir gol, yok böyle bir gol x2, muhteşem x 2, süper bir gol, sahalarda ender görülen bir gol Kadıköy'de görülüyor, Alex sambayı yapıyor. Fenerbahçe beraberliği sağlıyor. yok böyle bir gol sevgili futbolseverler. Süper bir gol alex. Golde Alex'in imzası var, muhteşem, süper, harika bir gol bu...

22 Ocak 2012 Pazar

Apartman Aidatı

Apartman giderleri (kapıcı bedeli, otomatik ve apartman içi elektrik parası, asansör bakımı, bahçe sulama, temizlik malzemeleri vs.) icin daire başına düşen aylık bedele apartman aidatı deriz.
Bazı apartmanlarda ısınma merkezi sistemle sağlanır, bide bu gider eklenince uçar aidat. Kış aylarında yüksektir aidat, yaz aylarında biraz düşsede hatrı sayılır paralar ödenir. Site yada yüksek aidatların ödendiği apartmanlarda parasını ödemeyenin gözünün yaşına bakmaz yönetim. Verirler avukata haciz maciz tahsil ederler parayı hemde faiziyle, ödeyeceksin kardeşim aidatını ne millete yük oluyorsun.
Kimisi aidatını ödemez ama hizmeti almayı bekler koyar çöpünü kapısına, biner asansöre.
Kimi apartmanlarda hesaba yatırılır aidatlar, kimisinde elden verilir. Neden kapıcı aidatı tahsil etmeye geldiğinde pos makinasıyla gelmez ki? Yapalım taksit, ödeyelim biriken puanlarımızla yada erteleyelim başlayalım 2012 yazında ödemeye?

19 Ocak 2012 Perşembe

Apartman

Yeni bir yazı dizisine başlayıp geri dönmek istiyorum bloguma.
İlk konum az zemin alanında fazla mekan elde etmek için inşa edilen yapı: "Apartman" olacak.
Evlerin yan yana ve alt alta bir arada durduğu betonarmelerdir bunlar. Türkiye'de 70 yıl kadar mazisi olan yaşam alanları, 19. yüzyılda Dünya'da yapılmaya başlanmış ama ülkemizde yaygınlaşmaları 1950'leri bulmuş.
Apartman içinde bir çok farklı şeyi bir arada tutar, farklı başlıklar altında bu konuyu ele almayı, istikrarlı bir şekilde konuyu irdelemeyi düşünüyorum.